Vehbi Moğol müthiş fotoğraf arşivi ile zaman tünelinde gezdirdi
konukları. Omiros'un bahçesinde doğan bir düşün, bir kentin (Karşıyaka) doğuşuna
nasıl paralel geliştiğini, mahallenin çocuklarının toprak sahada dolgu
top peşinde koşarken, bir ülkenin doğuşunu da müjdelediğini anlattı kare
kare.
Futbol değil SPOR KULÜBÜ olan Karşıyaka'nın, daha yirmili
yılların başlarında deniz sporları ve tenisi de bünyesinde barındırmakla
kalmayıp ikinci armasına nakşedişini gördük. Mahallenin gençlerinin
önce formayı kaptığını sonra hem kenti hem de kulübü nasıl
yönettiklerini dinledik Vehbi Moğol'un ağzındnan. Unutulan anılar
canlanırken, bir baktık ki bir buçuk saatte ancak 1940 yılına
gelebilmişiz.
Kolay mı yüzyılllık bir geçmişi bir kaç saate sığdırabilmek. Sığmadı zaten. Karşıyakalılar bir araya gelir de Kaf Ka.f çekilmez mi, peki Kaf Kaf çekildikten sonra kafalar çekilmez mi? Çekilir elbet!
Dün akşam kedinin söyleşi gemisi, her hafta bir başka limana uğramak üzere demir aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder